Tokat Mevlevihane Vakıf Müzesi, Mevlevi kültürüne ışık tutuyor
Hazreti Mevlana hayattayken Mevleviliğin ulaştığı nadir merkezler arasında gösterilen Tokat’taki Mevlevihane Vakıf Müzesi’nde Mevlevi kültürüne …
Hazreti Mevlana hayattayken Mevleviliğin ulaştığı nadir merkezler arasında gösterilen Tokat’taki Mevlevihane Vakıf Müzesi’nde Mevlevi kültürüne …
Hazreti Mevlana hayattayken Mevleviliğin ulaştığı nadir merkezler arasında gösterilen Tokat‘taki Mevlevihane Vakıf Müzesi’nde Mevlevi kültürüne ait pek çok eser bulunuyor.
Osmanlı döneminde 17. yüzyılda Sülün Muslu Paşa tarafından yaptırılan bugünkü Mevlevihane, 1900’lü yıllardan sonra Kur’an kursu ve kadın cezaevi olarak da kullanıldı.
Daha sonra atıl kalan eser, bakımsız hale düşmesi üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore ettirilerek 2005’te Mevlevihane Vakıf Müzesi’ne dönüştürüldü.
İki katlı olan, semahane, derviş hücreleri, şeyh odası ve meydan odası gibi bölümler bulunan Mevlevihane’nin üst katında sema törenini canlandıran bal mumu heykeller, Mevleviliğe ait sikke, tespih, kudüm, sema tahtası gibi eşyalar yer alıyor.
Mevlevihane’de ayrıca 8 el yazması Kur’an-ı Kerim ile 100’ün üzerinde şamdan, hat yazıları, alemler, kitaplar, seccade, halı ve kilimler de bulunuyor.
Mimari yapısı ve ahşap oymalarıyla dikkati çeken Tokat‘taki Mevlevihane, “Anadolu’nun en estetik mevlevihanesi” olarak adlandırılıyor.
Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Yılmaz Kılınç, AA muhabirine, Tokat‘ta kurulan mevlevihanenin, Mevlana hayattayken Anadolu’da ilk kurulan mevlevihanelerden biri olduğunu söyledi.
Mevlana’nın Tokat ile ilgili bir sözü bulunduğunun aktarıldığını anlatan Kılınç, “Hazreti pir Tokat’a geldiğinde, ‘Tokat’ın insanı ve iklim mutedildir. Tokat’a gitmek gerek’ diye sözü vardır.” ifadesini kullandı.
Binanın restore edildikten sonra müze olarak ziyarete açıldığını belirten Kılınç, “Müzede vakıf camilerinden toplanan eserler, şamdanlarımız, bağış yapılan kitaplarımız sergileniyor. Restorasyonumuzda Avrupa standartlarına uygun depolar oluşturduk, eserlerimizi daha iyi koruyabilmek için.” dedi.
Kılınç, tamamen ahşaptan yapılan Mevlevihane’de sema bölümünün sekizgen olduğuna ve orijinalliğini koruduğuna dikkati çekerek, “Bütün eserlerin konservasyonunu yaptık. Restorasyondan önce yapı kullanılır halde değildi. Ciddi statik problemleri vardı. Projelerini hazırladık ve restorasyonunu yaptırdıktan sonra müze fonksiyonunu verdik.” diye konuştu.