15 Temmuz’un Cezayirli tanıkları Türk halkının direnişini unutamıyor
Cezayirli Abdullah Yasir bin Demirci’den detaylar Abdullah Yasir Bin Demirci ile röportaj Doktor Sümeyye Ramdum ile röportaj 15 Temmuz’un …
Cezayirli Abdullah Yasir bin Demirci’den detaylar Abdullah Yasir Bin Demirci ile röportaj Doktor Sümeyye Ramdum ile röportaj 15 Temmuz’un …
Cezayirli Abdullah Yasir bin Demirci’den detaylar
Abdullah Yasir Bin Demirci ile röportaj
Doktor Sümeyye Ramdum ile röportaj
15 Temmuz’un Cezayirli tanıkları Türk halkının direnişini unutamıyor
Abdullah Yasir Bin Demirci:
“Gerçekten o mermi ve tank seslerine karışan sela seslerini unutamıyorum. Hayatımda unutamayacağım, en çok etkilendiğim şeydi bu. İşte Allah’ın böyle bir halkı yalnız bırakmayacağını idrak ettim”
Doktor Sümeyye Ramdum:
“Türkiye halkı, tüm dünyaya bir halkın gücünün, vatan düşmanlarına karşı nasıl galebe çaldığını göstermişti”
CEZAYİR (AA) – ESAT FIRAT – Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında İstanbul’da bulunan Cezayirliler, o kanlı gecede sokaklara dökülen Türk halkının ortaya koyduğu kahramanlığı, minarelerden yükselen sela seslerini unutamadıklarını belirtirken, Türklerin o gece dünyaya halkın gücünü gösterdiğini söyledi.
Cezayirli Abdullah Yasir bin Demirci ile Sümeyye Ramdum, Türkçe eğitimi almak üzere gittikleri İstanbul’da FETÖ’nün başarısız darbe girişiminin yaşandığı o karanlık geceye şahit oldu.
Bin Demirci, 6 yıl önce daha bir üniversite öğrencisiyken gittiği İstanbul’da, FETÖ’nün darbe girişimi gecesi yaşadıklarını AA’ya anlattı.
“Terörist bir örgüt tarafından Türkiye halkının silahları Türkiye halkına doğrultulmuştu”
Kökenleri itibarıyla Türkiyeli olan Bin Demirci, 2016’da 14 Temmuz Perşembe günü geldiği İstanbul’da ertesi gün bir darbe girişiminin yaşanmasının kendisinde çok ciddi bir etki bıraktığını belirterek, şunları söyledi:
“2016 yılının 14 Temmuz Perşembe günü Cezayir’den İstanbul’a gittim. Bir sonraki gün ise hem Türkiye hem de İslam dünyası tarihinde yeni bir dönüm noktası olacak bir gündü. İşte o gün başarısız darbe girişiminin günüydü. Terörist bir örgüt tarafından Türkiye halkının silahları Türkiye halkına doğrultulmuştu.”
Bin Demirci, Türkçe öğrenmeye önem verdiğini ve o dönem eğitimini Türkiye’de tamamlamak istediğini ifade ederek, “O gün Cezayirli arkadaşlarımla İstanbul’un Osmanbey semtindeydim. Tam o sırada İstanbul semalarında uçan savaş uçaklarının sesleri duyulmaya başlandı. Korku dolu anlardı. Ama asıl unutamadığım şey; sokaklara çıkan halkın tekbir ve sloganları ile minarelerden yükselen sela sesleri oldu.” dedi.
“Malik bin Nebi’nin sözünü idrak ettim”
Tank ve silah seslerine karışan selaların kendisini çok etkilediğini dile getiren Bin Demirci, “Gerçekten o mermi ve tank seslerine karışan sela seslerini unutamıyorum. Hayatımda unutamayacağım, en çok etkilendiğim şeydi bu. İşte Allah’ın böyle bir halkı yalnız bırakmayacağını idrak ettim.” ifadelerini kullandı.
Bin Demirci, Türk halkının gurur duyması gerektiğini, Türkiye’nin devletiyle milletiyle ordusuyla polisiyle darbeyi engelleyebildiğini vurgulayarak, “Tam bu bağlamda Cezayirli düşünür Malik bin Nebi’nin ‘Eğer Osmanlı devleti olmasaydı, ayakta olduğu süreçte var olmasaydı, İslam dünyası haritadan silinecekti’ şeklindeki sözünü hatırladım.” diye konuştu.
Cezayir’in de 1830’dan 1962’ye kadar Fransız sömürgeciliğine karşı verdiği mücadelede en az 5 milyon insanını kaybettiğini hatırlatan Bin Demirci, şöyle devam etti:
“Darbe gecesi olayların tam ortasında, Türkiye halkının müthiş bir izzetle donandığını hissettim. Halkın tanklara nasıl karşı koyduğunu, yaylım ateşine karşı nasıl hareket ettiğini, tamamen sivil yapısıyla, elinde hiçbir imkanı olmaksızın sadece azmiyle darbe girişimini nasıl durdurduğunu gördük. İşte bunu yapan gerçekten yüce bir millettir. O gece bu milletin galip geleceğine inanıyordum, çünkü hakkın safı çok belliydi ve güçle alınan sadece güçle alınabilirdi.”
“Türkiye’nin zaferi İslam aleminin zaferi demekti”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 7 Ağustos 2016’da Yenikapı’da düzenlenen darbe karşıtı mitinge katıldığını belirten Bin Demirci, şöyle konuştu:
“Tabii o güne kadar İstanbul’un her tarafında hemen hemen her gün demokrasinin, özgürlüğün, halkın, Türkiye’nin, İslam aleminin zaferi dolayısıyla gösteriler düzenleniyordu. Türkiye’nin zaferi İslam aleminin zaferi demekti. Çünkü Türkiye, İslam aleminin manevi kıymetini temsil ediyordu.”
Yenikapı’daki miting sırasında tanıştığı bir satıcının söylediklerinin de kendisini çok etkilediğini vurgulayan Bin Demirci, “Miting sırasında üzerinde 15 Temmuz ile ilgili baskı bulunan tişörtler satan birini gördüm ve ben de bir tişört almak istedim. Satıcı bana nereli olduğumu sordu, Cezayirli olduğumu söyleyince, ‘Ben Cezayir’i de halkını da çok seviyorum’ dedi. Sonra bana ‘O gece destan yazıldı’ dedi. Bunu söylerken de büyük bir gurur ve onurla söylüyordu. Ama gerçekten Türkiye halkı bunu hak ediyor.” ifadelerini kullandı.
Bin Demirci, Türkiye’nin Allah’ın yardımı ve halkın ortaya koyduğu irade ile hain darbe girişimini engellediğini belirterek, “Hak ve batıl birbirinden belli olmuştu artık, Allah’ın yardımı ve Türkiye halkının ortaya koyduğu büyük kahramanlık sayesinde. Darbe girişiminde bulunan bu terör örgütü, çok açık bir şekilde ABD’den, Avrupa Birliği’nden ve Siyonist rejimden destek alıyor.” dedi.
Türkiye’nin 15 Temmuz’da düşmesinin İslam dünyasındaki birçok kalenin de düşmesi anlamına geleceğini söyleyen Bin Demirci, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin o gece düşmesi İslam aleminde birçok kalenin düşmesi anlamına geldiğine inanıyorum. Çünkü Türkiye emperyalistlerin, sömürgecilerin yayılmacı ve tamahkar politikalarına karşı giden yolda bir engeldi. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davos’ta ortaya koyduğu tavır Siyonist rejime ve Batı dünyasına indirilmiş güçlü bir tokattı. Onun için Türkiye’nin kalkınma projesini tüm araçlarla başarısızlığa uğratmaya çalışıyorlar. Allah’tan Türkiye’yi ve tüm İslam alemini tuzak kuranların tuzaklarından korumasını diliyorum.”
Unutulmaz bir gece
15 Temmuz gecesi Türkçe eğitimi için İstanbul’da bulunan Doktor Sümeyye Ramdum da hain darbe girişiminin yaşandığı o geceyi asla unutamadığını belirtti.
Ramdum, “Gerçekten şu ana kadar unutamadığım bir geceydi. Ben İstanbul’daki yurt odamda ertesi günün dersine hazırlık yapıyordum. Akşam saat 10.00 gibiydi. Bir anda silah sesleri duymaya başladık. Hemen odadan çıktık, dünyanın farklı ülkelerinden öğrenciler vardı. Balkona çıktık ve çok fazla savaş uçakları dolanıyordu. Silah sesleri ile ambulans sesleri birbirine karışıyordu. Çok ciddi bir korku sarmıştı bizi. Sanki havada uçuşan martılar bile hüzünlüydü.” dedi.
Sonrasında olayın bir darbe girişimi olduğunu öğrendiklerini kaydeden Ramdum, hemen Cezayir Büyükelçiliğini aradıklarını ve dışarı çıkmamaları yönünde talimat aldıklarını aktardı.
Ramdum, gece saat 3.30 gibi kaldığı yurdun yanı başından bir savaş uçağı geçtiğini ve çok ciddi panik yaşadıklarını belirtirken, sabaha kadar uyuyamadıklarını ve televizyonlardan darbe girişiminin başarısız olduğunu duyduktan sonra rahatladıklarını anlattı.
“Türkler dünyaya halkın gücünü gösterdi”
Türk öğrencilerle birlikte zor bir gece yaşadıklarını aktaran Ramdum, “Bizi gören Türkler ‘Bize dua edin, ülkemiz kurtulsun’ diyorlardı. Yüzlerindeki hüzün belirtileri çok net görülüyordu.” dedi.
Ramdum, halkın o gece büyük bir kahramanlık ortaya koyduğuna dikkati çekerek, “Türkiye halkı, tüm dünyaya bir halkın gücünün, vatan düşmanlarına karşı nasıl galebe çaldığını göstermişti.” ifadelerini kullandı.
“Türk halkının vatan aidiyeti çok güçlü”
Türk halkının vatan aidiyetinin çok güçlü olduğuna tanıklık ettiğini vurgulayan Ramdum, şunları söyledi:
“Mesela biz Cezayir’de her zaman sömürgeciliğe karşı verilen mücadeleyle gurur duyuyoruz. Atalarımızın, şehitlerimizin vatanları için canlarını verdiklerini biliyoruz. Bence Türkiye halkı da vatanları yolunda can verenler için gurur duymalıdır. Her zaman Türkiye için en iyisini ve güzelini temenni ediyoruz.”