Tokat‘ın Niksar ilçesindeki tarihi Roma Arsenali’nin turizme kazandırılması için çalışma yürütülüyor.

İlçe merkezinde bulunan Roma Arsenali, mimari dokusu itibarıyla 2-3. yüzyıla tarihleniyor. Girişi tuğla örgü kemer geçişli olan Roma Arsenali’nin duvar kalınlığı ise 1,20 metre. Tabanı kireç harçlı horasan malzeme ile kapatılan yapının tavanında yaklaşık 4 metre yüksekliğinde havalandırma bacası yer alıyor.

Roma Arsenali’nin 39 metre uzunluğunda, 4 metre enindeki doğu galerisinin tonozunda aydınlatmayı sağlayan, üst kısma kadar uzanan açıklıklar bulunuyor.

Doğudaki galerinin kuzeyindeki kapı açıklığının söveleri (kapı veya pencere kasası) tek blok taştan yapılmış. Kapıdan sonraki alan ise toprak dolgu.

Niksar Belediyesince hazırlanan proje kapsamında tarihi yapının içinde kalan tüm toprağın çıkartılması, zarar gören bölümlerinin restore edilmesi ve yapının içindeki nemin önlenmesi için çalışma yapılması planlanıyor.

Planlanan çalışmaların yapılabilmesi için proje, mali destek sağlanması amacıyla Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) ve Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına (DOKAP) sunuldu.

“Buraya bir fonksiyon yüklemek istiyoruz”

Niksar Belediye Başkanı Özdilek Özcan, Niksar’ın tarihi eserler bakımından zengin bir ilçe olduğunu söyledi.

Roma Arsenali’nin de ilçelerinin önemli eserleri arasında bulunduğunu belirten Özcan, “Roma Arsenali, silah deposu olarak kullanılmış. Burası yer altında bir yapı. Roma ve Bizans müdahaleleri görmüş. İlhanlılar, Selçuklu, Osmanlı dönemlerinde de kullanılmış.” dedi.

Özcan, tarihi eserlerin restorasyonunun ciddi kaynak gerektirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Kültür Turizm Bakanlığımız ile görüşmelerimiz devam ediyor. OKA ve DOKAP’a başvurduk, görüşmelerimiz devam ediyor. Burada bina ve bir iş yeri vardı, ikisini de kamulaştırdık. Buranın mülkiyeti tamamen Niksar Belediyesine geçmiş oldu. Tarihi eserleri tek başına gün yüzüne çıkarmak yeterli değil. Buraya Niksar halkının ve kültür insanlarının görüşlerini dikkate alarak bir fonksiyon yüklemek istiyoruz. Buranın yaşayan bir yer olmasını istiyoruz. Bir yer yaşanmazsa, içinde insan olmazsa o yeri koruma şansınız yok.”